Rousseau Eğitim Modeli

​

Jean Jacques Rousseau, 18. yy Aydınlanma döneminde yaşamış fakat uygar yaşamın getirdiği pek çok değişimin insan hayatında ve onun doğasında bozulmalara yol açtığını fark etmiş olan yüzyılın en büyük dâhisi kabul edilir. Uygar/modern yaşama yönelik tespit ve uyarıları ile dünyada adeta kırılma noktası yaşatan ve ismi hala günümüzde de önemini koruyan Rousseau’nun adını anmadan insan doğası ve eğitim üzerine görüş ortaya koyulması mümkün olmamıştır.

Rousseau’nun en temel inceleme alanı, insan doğasıdır. İnsanı, doğa durumundaki halinden aşama aşama modern yaşama kadar geçirdiği süreci ele alıp ortaya koyan Rousseau, önce onun doğadan getirdiği değişmez, sabit özelliklerini yani doğal yapısını/fıtratını ele almıştır. Daha sonra insanın bireyselden topluma geçiş evresinde ortaya çıkan davranış değişimlerini tespit etmiştir. Ve nihayetinde toplumsallaşmanın insanların eylemleri üzerindeki sonuçlarını ortaya koymuştur. Yapay, yani insan müdahalesi ile ortaya çıkan modernizmin insanlar üzerindeki dayatmaları ile doğal / asıl olan yaşam kuralları arasındaki uçurumun sebep olduklarını ortaya koyan Rousseau, bu noktadan sonra hem insanın asıl doğasına uygun, -onun doğal eğilimlerini kaybetmeden- hem de içinde yaşadığımız modern yaşama da ayak uydurabilmesini sağlayacak dahiyane bir eğitim anlayışı / önerileri ortaya koymuştur.

Rousseau’nun ortaya koyduğu eğitim anlayışı, bizde 4 modülden oluşmakta olup, bireyi bebeklikten yetişkinliğe kadar nasıl ve hangi yöntemle yetiştirilmesi gerektiğini ele alır. Bireyin hangi yaş döneminde nasıl bir yaklaşımla yetiştirilmesi gerektiği, doğal yönü temelinde gözetilir. Böylece birey, hem asıl doğasını kaybetmeden eğilimlerine uygun hem de modern yaşamın gerekliliklerine kolayca uyum sağlayabilecek ve bu konuda hiçbir zorluk çekmeden yaşayabilecek duruma gelir.